Sağlık kavramının hayatımızdaki başka herhangi bir kavramla değiştirilemeyeceğini biliyoruz. Peki bireysel ve toplumsal önemi bu kadar yüksek bir kavramın ihlali durumunda kimlerin, nasıl ve hangi şartlarda sorumlu tutulabileceğini biliyor musunuz?
Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Sağlık, insan yaşamının sürdürülmesinde ve yaşam kalitesinin korunmasında özel bir önem arz etmektedir. Sağlığın önemi gereği, insan hayatına ve toplumsal yaşama etkisi göz önüne alınarak, Devlet kontrolünde ve denetiminde bulunması gerekmektedir. Devlet, herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla yükümlüdür. Devlet tarafından sağlık kamu hizmetinin sürekli, kesintisiz ve eşitlik ilkesine dayalı olarak yürütülmesi sağlanmalıdır.
Devlet, günlük hayattaki görünürlüğünü ve nitelikli hizmet verilmesini sağlama yükümlülüğünü idareler aracılığıyla sağlamaktadır. Sağlık hizmetlerinin yürütülmesi aşamasında meydana gelen bir zarar söz konusu olduğu durumlarda idarenin sorumluluğuna gidilebilmektedir.
İdarenin sorumluluklarından biri kusur sorumluluğudur; idarenin sağlık hizmetleri sunma yükümlülüğünü yerine getirmediği ya da eksik yerine getirdiği durumlarda gündeme gelir. İdarenin kusur sorumluluğuna gidilebilmesi için, idarenin bir fiil ya da işlemi bulunmalıdır ve bu fiil ya da işlemden kaynaklı bir zarar meydana gelmelidir. Aynı zamanda bu eylem ya da işlemde, idareye veya kamu görevlisine atfedilebilir bir kusur bulunmalıdır. Örneğin ameliyat ve tedavi sürecinde hastanede enfeksiyon kapılması, hastaya yanlış tedavi uygulanması gibi durumlarda idarenin kusur sorumluluğu gündeme gelecektir.
İdarenin sorumluluğunda asıl olan kusura dayalı sorumluluk olmakla birlikte; idare ve kamu görevlisinin meydana gelen olaylarda herhangi bir kusuru bulunmasa dahi meydana gelen zararlarda idarenin sorumluluğu mevcut olabilmektedir. Örneğin; zorunlu aşı uygulaması, AIDS ve Hepatit-C gibi bulaşıcı ve tehlike içeren hastalıklar ile kan ürünlerinin nakli konusunda ortaya çıkan zararlarda, idarenin kusuru bulunmasa dahi idarenin sorumluluğuna gidilebilir.
Bununla birlikte idarenin sorumluluğunu kaldıran birtakım haller bulunmaktadır. Bazı durumlarda ortaya çıkan zarara idarenin işlem ya da eylemi değil, başkaca bir etken neden olmuş olabilir. Engellenmesi mümkün olmayan durumlar, beklenmedik haller, üçüncü kişilerin veya zarar görenin zararın doğmasına sebep olması halleri idarenin sorumluluğunu kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmaktadır. İdarenin sorumluluğunu ortadan kaldıran hallerden birinin varlığı, niteliği gereği idarenin sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırıyor ise idare, söz konusu zararın tazminini sağlama yükümlülüğü altında olmayacaktır. Ancak idarenin sorumluluğunu kısmen ortadan kaldıran hallerden birinin varlığı halinde ise idarenin sorumluluğu, kusuru oranında devam edecektir. Örneğin; hastanede tedavi olduğu sırada üçüncü kişi tarafından saldırıya uğrayan kişi, hastanenin bu tür olaylara karşı önleyici ve caydırıcı güvenlik tedbirlerini almadığı durumlarda, hem zarara neden olan fiili gerçekleştiren kişiye hem de idarenin sorumluluğuna gidebilmektedir.
Sonuç olarak sağlık hizmetlerinin etkili yürütülebilmesi, toplumsal ve bireysel olarak büyük önem arz etmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere gerekli şartlarının varlığı halinde ve niteliğine uygun düştüğü ölçüde, sağlık hizmetlerinin etkili yürütülmemesi sonucunda, idarenin sorumluluğu gündeme gelebilecek olup idarenin sorumluluğunu kaldıran herhangi bir husus bulunmuyor ise idare, söz konusu işlem ya da eylem sonucu meydana gelen zararı tazmin etmekle yükümlü olabilecektir.
Av. Şefik ZİROĞLU & Stj. Av. Neslihan Öykü ŞAHİN