AVRUPA BİRLİĞİ UYUM SÜRECİ VE TARIM HUKUKU

Avrupa Birliği başta olmak üzere diğer birçok hukuk sisteminde modern tarım hukuku anlayışının bugünkü yapısı özel kanunlarla düzenlenmektedir. Türkiye açısından bakıldığında pekâlâ Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana tarım sektörü için çeşitli destekleme politikaları uygulanmaya çalışılmış olup, öte yandan, Türk Tarım sektörünün mevcut yapısı Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde olduğumuz şu günlerde önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bu nedenledir ki Türk tarım politikasının Avrupa Birliği’ne uyumu için gerekli olan düzenlemelerin yapılması amaçlı gayret gösterilmesi kaçınılmaz olacaktır.

Bu bağlamda yapılmış, en büyük çalışmalardan biri, tarım ürünleri hakkında ortak piyasanın işleyişi ve gelişimi amaçlı Ortak Tarım Politikası’nın oluşturulmuş olmasıdır. Söz konusu Ortak Tarım Politikası’nın kapsamını en kolay ve en doğru biçimde anlayabilmek için, amaçlarının incelenmesi gerekmektedir.

 

ORTAK TARIM POLİTİKASININ AMAÇLARI

Roma Anlaşmasıyla 1957 yılında yasal çerçevesi çizilmiş olan Ortak Tarım Politikası, ilk olarak 1967 yılında ortak piyasa düzeninin oluşturulması ile resmen hayata geçmiştir. Roma Antlaşmasının 39.Maddesine göre ortak tarım politikasının amaçları aşağıda belirtilmiştir:

  • Üretim faktörlerinin verimliliğini ve üretimi artırmak,
  • Tarımsal üretimde kendi kendine yeterli hale gelmek,
  • Üreticilerin gelir ve yaşam düzeylerini yükseltirken tüketicilerin de uygun fiyatlarla tarım ürünlerini alabilmelerini sağlamak,
  • Arzda ve üretimde sürekliliği sağlamak,
  • Fiyat istikrarı sağlayarak, piyasalarda kararlılığı temin etmek

 

BU SÜREÇTE YAPILMASI GEREKENLER

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde uyumluluk sağlaması gereken ana politika alanlarından biri de tarımdır. Bu uyum sürecinde ticarette yaşanan sorunlar, altyapı eksiklikleri ve benzeri engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir takım çözüm önerileri sunmak zorunlu bir hal almıştır. Atılması gereken adımlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Köye Dönüş Projeleri desteklenmeli,
  • Kırsal ve tarımsal veri tabanı oluşturulmalı,
  • Kırsal yerleşim planlaması yapılması ve köylerin yenilenmesi ve geliştirilmesi sağlanmalı,
  • Tarımsal alan ve işletmelerin küçülmesi önlenmeli,
  • Tarımsal işletmelerde fiziksel altyapı yatırımları geliştirilmeli,
  • Tarımsal sulama ağı yaygınlaştırılmalı ve etkin su kullanımı sağlanmalı,
  • Pazar ihtiyaçlarına göre üretim planlaması yapılmalı ve üretim çeşitlendirilmeli,
  • İşlemeli tarıma elverişli olmayan alanlarda küçükbaş hayvancılık, arıcılık faaliyetleri  geliştirilmeli,
  • Küçük ve orta ölçekli tarımsal sanayinin gelişmesi desteklenmeli,
  • Yeterli ve güvenilir gıdanın temini için gerekli alt yapı geliştirilerek pazar etkinliği artırılmalı,
  • Sözleşmeli üretim yaygınlaştırılmalı,
  • Stratejik, ekonomik ve avantajlı ürünlerin üretimi artırılmalı,
  • Ürün borsaları kurularak fiyatların serbest piyasada oluşması sağlanmalı,
  • Organik ve iyi tarım uygulamaları desteklenerek yaygınlaştırılmalı,
  • Eğitim ve yayım faaliyetleri güçlendirilerek yaygınlaştırılmalı,
  • Kırsal alanda eğitimin kurumsal ve yasal alt yapısı güçlendirilmeli,
  • Mesleki eğitim faaliyetleri artırılmalı,
  • Katılımcı örgütlenme (Kooperatif ve birlik gibi) geliştirilip, yaygınlaştırılmalıdır.

 

                                                           Av. Dr. Mert VAN – Av. Şefik ZiROĞLU

PDF İNDİR